Phases of Thought

Phases of Thought
Phases of Thought

5 Aralık 2010 Pazar

Moral Activities

Otobüste her zamanki kalabalık ve onun kokusuyla yolculuk ediyordum. Yine bir kitaba gömülüp ortamdan soyutlanmaya çalışıyordum. Otobüs durağa yanaşmıştı. Ben de arka kapıya yakın oturuyordum. Bir yurdum insanı yine "duracak" tuşuna basmamıştı; "kaptan arka kapıyı aç" diye bağırdı. Neyse ki kaptan kapıyı açtı. İlgili kişi defolup gitti. Dikkatim dağılmıştı. Kafamı kaldırdığımda onu gördüm. Deliliği her halinden belli oluyordu. Üstü başı yırtıktı; gözlerinden öfke fışkırıyordu. " Aptala bak tuşa basmayı bile unuttu. Bu ülkenin kafasına taktığı tek bir şey var o da karı! Varsa yoksa karı, başka bir şey düşünemiyoruz!" dedi.

Bir an durdum; aklımdan çeşitli düşünceler geçti. Deli haklıydı. Hem de her harfine kadar. Neredeyse bütün kuşaklar aşkı ve cinselliği yeşilçam filmlerinden öğrenmişti. Pörlek gözlü süt tenli kadınlar yıllarca taptığı erkekleri bekler; eline erkek eli değdi mi yüzleri kızarırdı. Bunu nasıl içselleştirdiğimizi öğrenmek için çevrenizdeki insanlarla konuşun. Hepsi güya uğruna ömürlerini adadıkları kişiden kazık yemiş, çakma gönül yaraları taşımaktadır. Yeşilçam filmlerine özenip hüzünden melankoliye koşmaktadır. Öyle bir dünyadır ki bu bütün "saçlılar" beyaz atlı prens, iyi insanlar ve gönül dostlarıdır. Kel ve kirli sakallılar ise ağızlarından salyaları akan tecavüzcülerdir. Her mecradan salgılanan tabular aseksüel kuşaklar yetiştirmiş. Cinsellik kitleler tarafından ulaşılamaz bir hal almış. Doğal olarak akıları karıdan başka birşey düşünemez olmuştu. Ben de deliye hakkını teslim etmek adına elini öpüp otobüsü terk ettim.

Şükran Moral. Aktivist performans sanatçısı. Gazetelerin baş sayfalarından takip etmişsinizdir. Kendisi ufak bir topluluğun önünde bir bayanla 20 dakika kadar takılmış. Geç boşalmanın 5 dakikayı aşmadığı ülkemizde 20 dakikada kim bilir neler olmuştur. Ayrıntılar 20 dakika boyunca çırılçıplak takılan ikiliye 2 fotoğraf makinası ve bir kamera eşlik ettiği yönünde. Performansa davetli olmama rağmen duyduklarımı anlatabiliyorum. Çünkü, yarı çıplak 2 insanı görüp ilk anda mekanı terkeden insanlar arasındaydım. Ancak, Şükran Moral' e hak verdim.

Performansıyla ilgili açıklamaları gayet ikna edici. Bu çalışmasında "sanat" olarak adlandırabileceğimiz kısım kendisinin de belirttiği gibi izleyicinin performansa verdiği tepkidir. Artık sergilenen performans değil, izleyicinin davranışları taranmalı ve çırakımlar buna göre yapılmalıdır. Zira, önemli olan toplumun bu tabuya karşı olan davranışlarıdır.

Şükran Moral' in diğer çalışmalarınızı incelemenizi tavsiye ederim. Birinde kendisi doğudaki çoklu evliliklere karşı çıkmak için 3 erkekle evlenmiş bir kadın olarak poz veriyor. Diğerinde kadının bir meta olarak satılmasına karşı çıkmak adına karaköye gidiyor. Kadının görsel bir meta olarak kullanılmasına karşı çıkmak adına bacak arasına bir monitör yerleştiriyor.

Tabuları ve çarpıkları sergilemek açısından gayet başarılı çalışmalar. Ancak dediğim gibi son çalışmasını izleyemedim. Ama sanmayın ki ben midesi bulanıp mekanı terk eden azınlığın arasındaydım. Ben esas olarak ilk anda yarı çıplak iki bayanı görüp sergiyi terk eden en yakın lavaboya doğru depar atıp kendi sanatını icra edenlerdenim. Desteğimi de sifonu çekerek gösteriyorum. Ne de olsa ben de o yeşilçam filmlerini izleyip büyüdüm.

1 yorum:

  1. bu tür freud'yen "cinsel dürtülerin baskılanması ve tabular"a yönelik girişilen yıkıcı eylemlerin tamamı, aslında baştan baskıcı bir toplumda yetişmek ve küçüklükten beri baskılanan dürtüleri açığa çıkarma histerisinden sebep alır. türkçesi, eziklik demektir. sıktı artık demek lazım.

    YanıtlaSil